Ya Sonra?
Ya Paristeyken, ya Amsterdamdayken ya da Belçika Brüksel havalimanında denkleşiyoruz. Liman şehri olması nedeniyle mi telepati mi bilmem. Şu sıralar psişik güçlere inanan bir yığın insan var çevremde. Yüzde elli ihtimal var diyorum onlar hala yüzde elli bir de ısrarcılar. Onlar söyledi ben dinledim. İyi bir dinleyici olduğumu da söylediler o yüzden psişik güçlerin varlığına inanmaya başladım bile şimdiden. Bir gün bir yerde denkleşmeyip karşılaşırsak rastgele. Yeniden tanış benimle mesela. Çünkü ben şu sıralar cümlenin devamını unutan kahkahalar atıp ikinci cümleyi boşvermiş küçük bir kız çocuğuyum. Mimoza çiçekleri kokusunda geçtiğim okul yollarım bile var. Başka neler var bi bilseniz. Uzayan saçlarımı kısaltmamı istemeyenler varken saç kırıklarımdan can kırıklarımmış gibi vazgeçtim. Aniden. Hafiflemiş hissettim biraz. Bi gün uyandım ve o gün hiç geçmedi. O gün 365 günün içinde 72 saat gibiydi. Ash çaldı ben dinledim. Bazen olur öyle o gün hiç geçmez sanırsın. Kalbin ve aklın ne yapacağını bilemez. Sen o gün herkese görev vermişsindir bile. Herkesin tek görevi var. Seni nötr hissettirmek. Çok kahkaha da atamazsın çok üzülmek de olmaz diye kuralları bile kendini belirlersin o gün. Ankara’ da gözüm çalar o an. Sanayide köftecide kahve içenleri hatırlarsın. Akustiği daha iyi diye otoparkta çalınan saz ve sözcüler gelir hafızana birdenbire. Eve maydanoz bile götürmen gerekebilir. Köpeğine mama alman gerekir. Belçika çikolata müzesinde bir defterde iyi ki doğdun cümleleri gelir gözünün önüne. Kings day gününün sonunda bir telefon gelir. Dünyanın en güzel telefonudur o an. Ses tanıdıktır belki ama beklenen an gelmiştir. İşte film şeridi gibi geçer aklından hepsi. Bir yığın kalabalık içinde tanıdık yüzler çalınan şarkılar edilen danslar içinde sen nötr hissederek o limana uğramamayı öğrenirsin. İlk kez yaptığın her şey gelir aklına. Ne çok şey öğrendim diye düşünürsün. En iyi öğrendiğim şey ne biliyor musunuz ? Öfkelenmek yerine birbirimizi anlamayı tercih etseydik müziğin arkasındaki notaları daha iyi duyardık. Asıl mesele sözleri değil. Ne hissettirdiği, tüm ritmlerde olduğu gibi. İçinizdeki çocuk var olsun bir de neşeniz hep var olsun. Bugünlerde böyleyim ya sonra?