Ben 2025’ te ilk kez geldim buralara.
Bir yılda 365 gün 12 ay var. Yeni yılın 20. gününden selamlar. Ben bu ay İstanbul Samsun Manisa İzmir İstanbul ve yine Samsun yolcusuyum. Matcha çayının Japonların, ilk cinin üretildiği yerin Hollanda olduğunu Tekila’ da agave, Doppie kahvesinin italyanların olduğunu bilmem ama uzun zamandır buralara uğramadığımı biliyorum. Çok uzun zamandır yazmaya ara vermiştim. Çok eskiden dinlediğim Big big world şarkısı çaldı geçen gün, bir kez daha anladım ki big girl oldum ve olmaya devam ediyorum. Kocaman bir şehir kalabalığında hava şahane elimde nergis çiçekleri çok güzel bir gün geçiriyorum. Küllerimden doğmadım ama nergis misali yenilendiğim bir süreçteyim diyelim. Vakit buldukça klinikte gassalı izleyip her seferinde dördüncü bölümde takılı kaldığımız günlerimiz de oldu. Dörde gelemeyenler olunca ilerlemedik mesela. Yüksek lisans tez döneminin telaşı var üzerimde bazen makalelerle boğuştum bazen son günü bekledim, malum ben biraz son gün insanıyım. İzmir’ de lise arkadaşlarımızla oturunca bir kez daha ne kadar büyüdüğümüzü anladım. Ben anladım onlar anladı biz anladık. Anlam arayışımız devam etti tabi Ayşegül’ün tablosunu yorumladık çokça. O çilekli kokteyllerimizi hazırlarken kedicikler belgeselini izledik. Şaşırdık, analiz devam etti. Tuğba ile tanıştık. Okuyorsan, gülüşlerin ve enerjin hep daim olsun çılgın kızce. Ayşegül ile Tuğba’ya hikayeden adamlar gibi bir konsepti yakıştırdık. Biz söyledik onlar güldü. Bir gün bu konseptle gelirlerse Hülya Avşar’ın Aleyna tilkiyi keşfettiği gurur misali her yerde söylememiz yok mu peki ?
Biz ettik bakalım belki bi İzmir toplantısı yapar şekillendiririz diyip geçelim. Sonra ne mi oldu?
Gecenin yarısı çikolatalı ekmek datei yapılan sohbetler oldu ben uyuyakaldığım sıralarda. Gün doğar doğmaz yola koyulduk tabi. Plastik cerrahi uzmanlığı için çalışan arkadaşımıza sürpriz yapıp tekrar yola çıktık tabi. İstanbul gece uyuyup varılan lokasyon oldu bu defa. Taksici, biz ayrılamayız çaldı en dertli haliyle güne böyle başlamamızı uygun görüyorsa vardır bi bildiği diyip geçtim. 28 yaşındaki Jiyan biraz böyle. Ne olduysa vardır bi bildiği böyle olması gerekiyor cümleleri geliyor peşi sıra inanır mısınız ?
E sonra eve varır varmaz hazırlanıp toplantıya yetişip plastik şişede su içmenin meme kanseri yaptığı farkındalığı sohbeti içinde buluyorum kendimi. Omeganın faydalarını konuşmak da cabası oluyor. Koşturan insanlar, toplantıya geç kalmışların endişesi ve limana yaklaşan siren sesleri içerisinde bir yerde kalakalıyorum öyleli. Ne olursa olsun değişmeyen fikirlerimden biri de İstanbul sabahları çok kaotik, İzmir de bi tek geceleri sevdiğim kocaman bir köy benim için. Şimdi de samsuna 300 km var. Biz ayrılamayız mı dinlesem lenaia mı derken it takes two to tango çalıyor radyoda. Dağ çileği kokusunda yolun tadını çıkarmaya kaçıyorum müsaadenizle. Kilometrelerce uzakta olsak da buradayız işte. Yazmak içimden geldiği sürece buralara uğrayacağım. Kalbinizden öperim nefis olsun hayatınız✨🫶🏻